1
Adriyatik’ten Çin Seddi’ne, Sibirya’dan Hint Okyanusu’na kadar uzanan geniş bir coğrafyada konuşma dili, yazı dili, devlet dili ve eğitim dili olarak varlığını sürdüren Türkçe, dünyanın en yaygın ve en çok konuşulan dilleri arasında yer almaktadır.
Günümüzde Türkçe öğretimi denilince Türkçenin ana dili ve yabancı dil olarak öğretimi ile iki dillilere ve Türk soylulara öğretiminden söz edilmektedir.
Türkçenin ana dili olarak öğretiminin okul öncesinden üniversiteye kadar sistemli ve nitelikli bir biçimde yürütülmesi Millî Eğitim Bakanlığının (MEB) en önemli görevleri arasındadır. Araştırmalar göstermektedir ki nitelikli ana dili öğretimi uygulamaları diğer disiplinlere bağlı olarak akademik başarıyı olumlu etkilediği gibi üst düzey zihinsel becerilerin gelişimine de doğrudan katkı sağlamaktadır. Dolayısıyla ana dili öğretiminin örgün eğitimin her kademesinde sistemli ve nitelikli yürütülmesi, ortaya çıkan sorunlara çağın dinamikleri ve ihtiyaçları da dikkate alınarak çözüm önerileri sunulması önemlidir.
Bölgesel ve küresel gelişmeler zemininde Türkiye’nin diplomasi, siyaset, ticaret ve eğitim gibi alanlarda uluslararası ölçekte gösterdiği performansa bağlı olarak Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi oldukça talep edilir hâle gelmiştir. Günümüzde Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi örgün ve yaygın eğitim kapsamında MEB başta olmak üzere hem yurt içinde hem yurt dışında çeşitli kurum ve kuruluşlar vasıtasıyla yürütülmektedir. Özellikle son 30 yıllık süreçte oldukça yaygın hâle gelen Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi konusunda temel meselelerin tartışılması ve çözüm önerilerinin ortaya çıkarılması için paydaş kurumların bir araya gelerek politika ve stratejiler oluşturmasına ihtiyaç olduğu aşikârdır.
Türkçenin iki dillilere öğretimi ise 20. yüzyıldan 21. yüzyıla aktarılan en önemli meselelerden biridir. 1960’lı yıllarda Avrupa’ya işçi hareketi olarak başlayan süreçten günümüze değin çeşitli sebeplere istinaden yaklaşık altı milyon Türk vatandaşı -özellikle Avrupa ülkelerinde olmak üzere- yurt dışında ikamet etmektedir. MEB, Türkçe ve Türk Kültürü dersi vasıtasıyla bu vatandaşlarımızın çocuklarına erişim sağlarken Türk Dil Kurumu (TDK), Türkiye Maarif Vakfı (TMV), Yunus Emre Enstitüsü (YEE), Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) vb. kurum ve sivil toplum kuruluşları ise Avrupa’da ve diğer ülkelerdeki iki dilli Türk çocuklarının ana dili eğitimlerine destek olmaktadır. Nitekim günümüzde bu konuyla ilgili birçok sorunun olduğu bilinmektedir.
Ayrıca Türkçenin birçok şivesinin konuşulduğu bir “Türk Dünyası”nın varlığı söz konusudur. Türkçenin dünya dili olduğundan hareketle Türk dillilere Türkçe öğretimi ve Türk dünyası için “Hangi Türkçe?” sorusu da önem arz etmektedir.
Türkçe öğretimine yönelik yukarıda sözü edilen bahisler üzerine birçok çalışma ve araştırma olduğu bilinmektedir. Bu hususta MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı Türkçe ve Dil Eğitimi Araştırma ve Geliştirme Merkezi (TDE-ARGEM) tarafından Türkçe öğretimi süreçlerini çeşitli boyutlarıyla değerlendirmek ve bu konuda ortaya çıkan sonuçları paylaşmak amacıyla alan uzmanları, uygulayıcılar ve ilgili kurumlarla bir çalıştay yapılması planlanmıştır.
Yurt içinde ve yurt dışında Türkçenin öğretimi hususunda önemli rol üstlenmiş olan Türk Dil Kurumu, Türkiye Maarif Vakfı, Yunus Emre Enstitüsü, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının paydaş olarak destek vereceği “Türkiye’de ve Dünyada Türkçenin Öğretimi: Uygulamalar, Gelişmeler, Öneriler Çalıştayı”nda Türkçenin öğretimi kapsamlı bir şekilde ele alınacaktır.
Türkiye’de ve Dünyada Türkçenin Öğretimi: Uygulamalar, Gelişmeler, Öneriler Çalıştayı’nın içeriği; Türkçenin ana dili olarak öğretimi, yabancı dil olarak öğretimi, iki dillilere öğretimi ve Türk soylulara öğretimi konularından oluşmaktadır. Sözü edilen konularda temel meseleler ve çözüm önerileri tartışılacak, akabinde akademik bakış açısıyla kurumların politikalarına yön verecek stratejiler değerlendirilecektir. Kapsamlı bir istişare ve değerlendirme toplantısı hüviyetinde düzenlenmesi planlanan bu çalıştay ile Başkanlığımız, Türkçenin öğretimine yönelik hem mevcut durumu belirlemeyi hem de tespit edilen sorunlara çözüm önerileri üretmeyi amaçlamaktadır.
Türkçe öğretiminin temel meselelerini ve bu meselelere bağlı olarak çeşitli konuları alan uzmanları ve ilgili kurum temsilcileriyle kapsamlı bir biçimde ele alan bu çalıştay, alanda ilk olma özelliği taşımaktadır. Yurt içi ve yurt dışında eğitim faaliyetleri yürüten kurumların da katılımıyla gerçekleştirilecek çalıştayın sonuçları bilim ve düzenleme kurulları tarafından hazırlanacak rapor ile kamuoyuna sunulacaktır.
Çalıştaya alan uzmanları, uygulayıcılar ve ilgili kurum temsilcileri davet usulü ile katılacaklardır. Belirlenen katılımcılar çalıştay hakkında önceden bilgilendirilecek ve katkı sunmak istedikleri konular taslak içerikten hareketle kendilerine sorularak tespit edilecektir. Çalıştay öncesi alan uzmanlarıyla ön görüşme yapılarak bu konular hakkında düşünce ve görüşleri alınacaktır. Bu görüşmeler neticesinde elde edilen veriler, çalıştayın genel değerlendirme oturumunda alınan tavsiye kararlar ile bir araya getirilerek bir çalıştay sonuç raporu oluşturulacaktır.
Çalıştayda oturumlar panel formatında düzenlenecektir. Her panelde bir oturum başkanı, dört panelist ve iki raportör görev alacaktır. Panelistlerin konuşmaları tamamlandıktan sonra panel konusu katılımcıların müzakeresine sunulacaktır. Böylelikle konu sadece panelistlerin konuşmaları ile sınırlı kalmayıp aynı zamanda diğer katılımcıların fikirleriyle genişleyip zenginleşebilecektir. Çalıştaya katılan panelistler aynı zamanda diğer panellerde müzakereci olarak görev alacaktır. Böylece katılımcıların tüm çalıştay konularını değerlendirmesi sağlanacaktır.
Raportörler, konuşmalardan ve değerlendirmelerden çıkan sonuçları rafine hâle getirip oturum başkanlarıyla paylaşacaklardır. Ana konular tamamlandıktan sonra oturum başkanlarının katılacağı bir değerlendirme ve sonuç oturumu düzenlenecektir. Çalıştayın sonunda ise genel değerlendirme oturumu gerçekleştirilecektir.